Atçılık ve Yarış Sektörünün Tartıldığı Panel Dokuz Eylül Üniversitesi'nde yapıldı..
Atçılık ve Yarış Sektörünün Tartıldığı Panel Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yapıldı..
Türkiye Jokey Kulübünün katkıları ile Spor yazarları Ferdi Akıncı ve Kayhan Özcan'ın önderlik ettiği ve Türkiye'nin değişik illerindeki üniversitelerde düzenlenen ‘At Yarışlarının Toplum üzerindeki Siyasi, Ekonomik,Bilimsel ve Sosyo-Kültürel Etkileri’ konulu panelin dördüncü etabı 23 aralık perşembe günü İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi Fen Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Panele; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı I. Hukuk Müşaviri & Yüksek Komiserler Kurulu Yetkili Üyesi Erdal Celal Sumaytaoğlu, Türkiye Jokey Kulübü Muhasip Üyesi Cüneyt Çalıcıoğlu, Türkiye Jokey Kulübü Asli Üyesi A. Serdar Pedükcoşkun, Türkiye Yarış Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği Genel Sekreteri Atahan Zilcioğlu, Spor Yazarı - Eski Futbol hakemi Erman Toroğlu, şair ve yazar Sunay Akın ile Jokey Halis Karataş panelist olarak katıldı.
Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar KURT ve öğretim görevlileri ile Türkiye'nin geleceğini emanet edeceği 400 öğrencinin iştirak ettiği panel, Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Behçet Homurlu’nun açılış konuşmasıyla başladı.
Antalya Hipodrom’a kavuşuyor…
Panelin ilk konuşmacısı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı I. Hukuk Müşaviri & Yüksek Komiserler Kurulu Yetkili Üyesi Erdal Celal Sumaytaoğlu oldu. Sumaytaoğlu; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın otorite olduğunu ve Türkiye Jokey Kulübü’nü yetkili kıldığını söyledi. Atçılığın Türkiye’deki durumunu rakamlarla açıklayan Sumaytaoğlu, bir de müjde verdi. Sumaytaoğlu uzun süredir beklenen Antalya Hipodromu ile ilgili olarak her onayın tamamlandığını ve temelinin 2011 yılında atılacağını söyledi.Daha sonra söz alan TJK Asli Üyesi Dr. A. Serdar Pedükcoşkun, kendi yaşamından örnekler vererek atlar ve yarışçılık ile ilgili anılarını anlattı. Pedükcoşkun, öğrencilik yıllarından bu yana devam eden at sevgisinden bahsederek ilk defa nasıl at sahibi olduğunu da anlattı. Panelin üçüncü konuşmacısı olan TJK Muhasip Üyesi Cüneyt Çalıcıoğlu ise normalde farklı meslek ve iş grubundan insanların at sevgisinde bir araya geldiğini ve at yarışlarının devlete yarattığı gelir ve katma değerlerden örnekler veren Çalıcıoğlu; hipodromlara gelenlerden sadece yarışseverlere değil farklı amaçla gelen kitlelerin hepsine eşit mesafede durduklarını hatırlattı. Çalıcıoğlu 2500 ganyan bayii de dahil olmak üzere atçılık camiasının 30 bin kişiye iş, 120 bin kişiye de aş verdiğini anlattı. Devletin doğalgaz ve petrol boru hattı için yaptığı milyarlarca dolarlık yatırımın yanında Türkiye Jokey Kulübü’nün her yıl devlete 500 milyon TL gibi bir kaynak aktarıldığını vurguladı. Çalıcıoğlu İzmir’deki at sevgisinin çok eski ve her zaman en üst seviyede olduğunu sözlerine ekledi.Cüneyt Çalıcıoğlu’ndan sonra söz alan TYAY ve Sahipleri Derneği Genel Sekreteri Atahan Zilcioğlu derneği hakkında bilgiler vererek Türkiye’nin en eski ve 3000’in üzerinde üyesiyle en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu anlattı. Zilcioğlu küçüklüğünden beri atları çok sevdiğini ve bir at sahibi olarak yurt dışında gördüğü itibar ve ilgiden bahsederek, işin en keyifli tarafının bu olduğunu birebir yaşadığı örneklerle aktardı.
Panelin dördüncü konuşmacısı ise ünlü jokey Halis Karataş olurken, usta jokey ilk başlarda babası ve abisinin kendisine bu kadar önemli bir jokey olması konusunda inanmadıklarını ancak çalışma ve hırsla bunu başardığını söyledi. Karataş bugüne ve yarına baktığını, yarışlarda atlarla bütünleştiğini söylerken sosyal çevresinde gördüğü sevgi ve saygıyı mesleğinde başarılı olmasına borçlu olduğunu söyledi.
At’ı bir de Sunay Akın’dan dinleyin…
Halis Karataş’ın ardından konuşma sırası şair ve yazar Sunay Akın’a geldi. Akın, panelin değişik enstrümanlardan oluşan bir orkestra olduğunu ve farklı seslerin olmasının iyi olduğunu söyledi ve panele çağrılmaktan duyduğu memnuniyeti belirtti. Konuşmasını her zamanki keyifli üslubuyla tarihten verdiği örneklerle süsleyen Akın, merhum şairimiz Orhan Veli’nin öldüğünde cebinden atyarışı kuponu çıktığını söyledi ve şairin atlarla ilgili yazdığı şiirlerden örnekler verdi. Rahmetli karikatürist Altan Erbulak’ın atları çok sevdiğini ve bir gün çok sevdiği atı Delikır ile gezerken rahmetli Gündüz Kılıç’a rastladığını ve Kılıç’ın sorması üzerine kendisini bundan sonra Galatasaraylı olacaksın dediğini anlattı. Türk tarihinde atın öneminden bahseden Akın, bu sevgiye örnek olarak en sevilen atların gömülmediğini ve mumyalanarak saklandığını anlattı. Akın, oyuncak müzesini kurmasındaki süreci de anlatarak ”Türkiye Jokey Kulübü’nden bir “At Müzesi” kurmasını istiyorum” dedi. Bunun üzerine söz alan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı I. Hukuk Müşaviri & Yüksek Komiserler Kurulu Yetkili Üyesi Erdal Celal Sumaytaoğlu Tarım ve Köyişleri Bakanı M. Mehdi Eker’in bu konuda çok hassas olduğunu ve Diyarbakır’da bu konuda bir girişimde bulunduklarını ancak gerçekleşmediğini söylerken İstanbul Halkalı’daki yerin de SİT Kurulu’na takıldığını anlattı. Sumaytaoğlu bu kararlarından vazgeçmediklerini ve At Müzesi’ni kuracaklarını sözlerine ekledi.
Sunay Akın yarım saate yakın süren konuşmasında osmanlı padişahlarının atlarından, heykeltıraş Rodin’in heykellerine konu olan At’ı ve atların toplumsal hayattaki faydalarını kendine has üslubuyla gülümsemeler eşliğinde anlattı.
Erman Toroğlu'dan RTÜK'e selam…
Panelin final konuşmasını ise Erman Toroğlu yaptı. “RTÜK yok rahatım” diye başladığı konuşmasını öğrencilik yıllarında çalıştığı Ankara Hipodromu’nda yaşadıklarını aktararak anlatan Toroğlu panellere her katıldığında farklı şeyler öğrendiğini anlattı. Erman Hoca kendine has üslubuyla devam ettiği konuşmasında dinleyicileri gülmekten kırdı geçirdi. Panelistlerin konuşmalarının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Davetlilere verilen kokteylin ardından sahne alan Bulutsuzluk Özlemi üyeleri Nejat Yavaşoğulları ve Deniz Demiröz öğrencilere muhteşem bir müzik ziyafeti sundu. Grubun zaman zaman öğrencilerle birlikte seslendirdikleri şarkılarından oluşan konserinin ardından, öğrenciler zorlu sınav döneminde yaşanan keyifli günden, ünlü katılımcılarla çektirdikleri fotoğraflarla ayrıldılar.
